Anlayarak Hızlı Okuma Eğitimimiz ile bireyin hayatındaki tüm noktalara dokunabilmekteyiz. Çağımız bir bilgi çağı olduğu için ve öğrenmiş olduğumuz bilgileri hızlıca okuyup anlamamız gerekmektedir. Günlük gazeteler, e-postalar, kitaplar, ödevler, iş yazışmaları vb. dokümanların daha hızlı okunması yaşam kalitenizin artmasına olanak sağlayacaktır. Ayrıca, sınavlara hazırlanan öğrenciler hızlı okuma teknikleri ile daha hızlı okuyup, daha hızlı anlayarak, sınavlardaki başarılarını artırabilirler. Sınavda zaman yönetimi denilince de ilk akla gelen şey hızlı okuma ve hızlı öğrenme becerilerinin öğrenilmesidir. Anlayarak Hızlı Okuma Eğitimimiz ile satırlarda serseri gibi dolaşan gözlerimize ritim kazandırdığımız için öğrenciler daha hızlı okuyabiliyor ve dolayısıyla da okuduğunu da daha fazla anlayabiliyor. Bununla birlikte bir öğrenci sınavlarda hangi sorunun kendisine vakit kaybettireceğini ya da hangi soru tarzlarını kolayca çözebileceğini anlayabilmektedir.
Süre kaygısı daha küçük bir çocukken okulda başlamaktadır. Bir sınav öğrencisinin en büyük stres tutumu zamanı kullanmaktan kaynaklanmaktadır. Sınav stresi, insan beynini sarsıp yazıları gölgeli, rakamları çift görmeye neden olmaktadır. Campüs Akademi ailesi olarak bizler Anlayarak Hızlı Okuma Eğitimi ile birlikte çocuklarımızda oluşan bu sınav kaygısını da minimum düzeye indirmekteyiz.
Anlayarak Hızlı Okuma Eğitiminin Tarihçesi
Hızlı okuma teknikleri ilk olarak 2.Dünya savaşı sonlarında geliştirilmeye başlanmıştır. İkinci dünya savaşı sırasında, Alman Hava Kuvvetleri Londra semalarında dolaşıp bomba yağdırırken, İngilizler pilotlarının ve kulelerde bekleyen gözcülerinin reaksiyon kabiliyetlerini artırmak istediler. Ohio Üniversitesi’nden Dr. Renshaw’ın geliştirdiği ‘takistoskop’ aletiyle subaylar talim edildi. Göz algılama hızını geliştiren bu aletin merceği, saniyenin 25, 50’si ve 100’ü hızlarda resim ve şekiller gösteriyordu. İlk başta, hiçbir şey algılayamayan subaylar, zamanla resim ve şekilleri çok net bir şekilde görmeye başladılar.
İkinci dünya savaşı esnasında İngiliz ve Alman uçakları İngiliz semalarında inatla ve kararlılıkla savaşıyorlardı. Alman hava kuvvetlerine bağlı uçaklar Londra’yı yerle bir ediyorlardı. Bu sırada İngiliz kule gözcüleri üstlerine doğru gelen savaş uçaklarına bakıp, bu uçakların dost veya düşman olduğunu kestirmeye çalışıyorlardı. Halkın sığınaklarına saklanabilmeleri için yaklaşmakta olan uçakların amblemlerini erken bir şekilde teşhis edip halkı geç olmadan ikaz etmeleri gerekiyordu.
Bu nedenlere benzer bir tarzda, yaklaşmakta olan düşman uçaklarının sembollerini İngiliz savaş pilotlarının da çok hızlı bir şekilde fark etmesi hayati bir önem taşımaktaydı. Fakat defalarca kez İngiliz pilotlar ve gözcüler düşman uçaklarını farketmekte geç kalıyorlar ve Londra semalarındaki düşman uçakları şehri bombalamaya başlıyorlardı. Yaşanmakta olan bu çaresizliğin önüne geçmek adına Ohio Üniversitesinde buluşlar yapan Dr. Renshaw’ın takistoskop adındaki aleti geliştirmesi ile beraber İngiliz savaş pilotları ve gözcülerinin göz hızlarını geliştirerek binlerce belki de milyonlarca İngiliz vatandaşının hayatını kurtarmıştır. Bu aletle İngilizler kalifiye pilot ve gözcüler yetiştirdi.
Eğitim sırasında İngiliz pilot ve gözcülere dost ve düşman uçaklarının büyükçe fotoğraflarını gösterdiler. Bu fotoğraflar eğitim ilerledikçe gitgide küçülmeye hatta fotoğrafın belirip kaybolma süresini minimum seviyeye kadar indirdiler. Bu eğitimler esnasında İngiliz gözcüler ve pilotların algılama hızları inanılması güç seviyelere yükseldi. Eğitim sürecinin bu kadar pozitif geçmesinden dolayı Almanların bombardıman uçakları geçmişe nazaran çok daha erken tespit ediliyor ve İngiliz savaş pilotlarının tepkileri çok daha hızlanırken öğrenmeyi sağlaması, geri bildirim vermesi, girişimciliği, aktif olmayı ve otonomi duygusunu güdülemesi, sözcük dağarcığını zenginleştirmesi, kavramayı arttırması gibi nedenlerle yeğlendiği görülmektedir.
Daha detaylı bilgi için aşağıdaki numaralardan bizlere ulaşabilirsiniz.
Telefon:
0 537 776 6262
0535 977 0407